EZAN DUASI
Bir kimse ezanı işittiği zaman;
أَللّٰهُمَّ رَبَّ هٰذِهِ الدَّعْوَةِ التَّآمَّةِ وَالصَّلاَةِ الْقَآئِمَةِ اٰتِ مُحَمَّدًا الْوَسِيلَةَ
وَالْفَضِيلَةَ وَابْعَثْهُ مَقَامًا مَحْمُودًا الَّذٖى وَعَدْتَهُ
Okunuşu: “Allâhümme Rabbe hâzihid-da’vetittâmmeh,
ves-salâtil-kâimeh, âti Muhammedenil-vesîlete
vel-fadîlete veb’ashü makâmen mahmûdenil-lezî
va’adteh.”
Anlamı: “Ey bu eksiksiz davetin ve kılınan namazın sahibi!
Muhammed’e vesîle’yi ve fazîleti ver. O’nu, vaat ettiğin
Makam-ı Mahmûd üzere dirilt’ derse, ona kıyâmet günü mutlaka
şefaatim helâl olur.” (Buhârî, Ezân, 8; Ebû Davud, Salât, 28)
Bu itibarla Müslüman, ezanı duyduğunda müezzine
katılmalı, onunla birlikte sözlerini tekrar etmeli, “hayye
‘ales-salah ve hayye ‘alel-felah” cümlelerini duyduğunda ise
“lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh (güç ve kuvvet ancak Allah
ile vardır)” cümlesini söylemeli, ezan bitince de yukarıdaki
dua okunmalıdır.
Ezan okunurken konuşulmaz, müzik çalınmaz, selâm
verilmez, hatta Kur’ân bile okunmaz. Çünkü Peygamberimiz,
إِذَا سَمِعْتُمُ النِّدَاءَ فَقُولُوا مِثْلَ مَا يَقُولُ الْمُؤَذِّنُ
“Ezanı duyduğunuz zaman müezzinin söylediğini söyleyin”
(Buhârî, Ezan, 7) buyurmuştur.
Ezana saygısızlık edenleri Yüce Allah, Mâide sûresinin
58. ayetinde cahillik etmekle nitelendirmektedir.